Bu iki stil, her birinin nitelikleri, sundukları olanaklar ve modern karakterleri nedeniyle şu anda çoğu evde kendine yer etmiştir.

Hepimiz en son modayı takip etmeyi severiz ve en güncel trendlerin ne olduğunu biliriz. Bu nedenle minimalist ve çağdaş tarzlar arasındaki farkları ve ev estetiği üzerine gelenekselliğe düşmeden ne şekilde çalışabileceğimizi açıklığa kavuşturacağız. Evimizin dekoratif bir düzeyde hangi yöne gittiğinden şüphe duyuyor olabiliriz. Derinlerde, iç mekanları doğru bir şekilde tanımlamak ve gerçekte bizi tanımlamayan eklektizmlere düşmemek karmaşık bir görevdir.

En önemli şey rahat olmamız, rahatlık derecesine ulaşmamız ve tek bir hedefin peşinde koşmamızdır: refah. Bunun için mekanların özelliklerinin sürdürülebilir ve samimi bir şekilde pekiştirilmesi esastır.

Minimalist Ve Çağdaş Tarz Arasındaki Benzerlikler

İki stil arasındaki farklılıkları belirlemeden önce benzerliklerinin ne olduğunu, her birinin doğasını ve bir eve nasıl uyarlanması gerektiğini bilmek dekorasyon sırasında ihtiyacımız olan şeydir.

Her ikisi de modern ve yeni tarzlar grubuna girer. Diğer bir deyişle, birkaç yıldır hayatımızdalardır yani asırlık bir tarihe sahip oldukları da düşünülemez. 21. yüzyılla birlikte daha büyük bir tanım kazanan formların değişim geçirmesidir. Teknolojik, işlevsel ve basit elemanlar kullanılır. Her birinin özelliklerini biraz daha araştırırsak, çok kesin sapmalar elde ederiz ancak geniş vuruşlarda çok benzer kalıplara sahip olmayı korurlar.  Bu iki stile büyük şehirlerde sıkça rastlanılır.

Farkları nelerdir?

Minimalist ve çağdaş tarzlar arasındaki farkların ne olduğunu düşünecek olursak, farklı sonuçlara varabiliriz. Karşılaştırmalı bir alıştırma yapmak ve bunun sonucunda oldukça net karşıtlıklar olduğunu açıkça belirtmek uygundur.

Minimalist formda, en temel ve basit öğeler üzerine yoğunlaşılmıştır. Maksimum düzeyde yer işgalinden kaçınılır ve bu, kesinlikle gerekli olanın kullanımını zorunda kılar. Çağdaş form söz konusu olduğunda ise, daha fazla kaynak kullanılır, sahneyi daha genel bir şekilde oluşturmak için daha da fazla süslemelerden yararlanılır.

Diğer bir husus ise şeffaflıktır. Birincisi form, odaları biraz daha doldurmamızın bir önemi olmadığından diğerinden farklı olarak, bu mekansallığı çok daha güçlü bir şekilde elde etmeye çalışır.

Evlerde hüküm süren minimal duyguyla ilgili olarak düz çizgiler ve geometrik şekillerin, çok daha açık ve çarpıcı olan setleri bir araya getiren çağdaş konseptten daha büyük bir rol oynadığı unutulmamalıdır.

Daha çarpıcı ve özgün mobilyalar sergileyen bir tanesine dikkat çekmemiz gerekirse, bu çağdaş olan olurdu. Belki de formları basitleştirme saplantısının olmadığı daha renkli bir yaklaşımı bize sunar.